Hidradenitis Suppurativa

Hidradenitis suppurativa, ciltteki “apokrin” ter bezlerinden kaynaklanan, kronik inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Hidradenitis suppurativa, Verneuil hastalığı (1854 de tanımlanmıştır) ya da akne inversa olarak da adlandırılır.

Hidradenitis suppurativa, genellikle aksilla (koltuk altı), inguinal bölge (kasıklar), anüs çevresi (perianal) ve perinede görülür. Bu bölgede birçok ağrılı çıbanlar çıkar, apse olur, sonra delinir ve bir daha iyileşmezler, sürekli akıntıya neden olurlar. Bu çıbanlar köstebek yuvası gibi birbirlerine tünellerle bağlanırlar. Hastalık ciltte (dermis) sınırlıdır, cilt altı yağlı doku ya da kas tabakasına uzanmaz. Lezyonlar kronikleştiğinde bile ağrılıdır ve hastanın yaşam kalitesini bozar.

Hidradenitis suppurativa bulaşıcı değildir, yetersiz hijyenin neden olduğu enfeksiyondan kaynaklanan bir hastalık değildir. Peki nedir ? Konuyu anlamak için önce ter bezlerinin yapısını açıklamalıyız. Başlıca üç tip ter bezi bulunur. Ekrin (eccrine), apokrin (apocrine) ve apoekrin (apoeccrine) ter bezleri.

Ekrin Ter Bezleri; vücudun hemen her yerinde bulunur, apokrin ter bezlerinin 10’da biri büyüklüğündedir, cildin yüzeyine yakında bulunur ve direkt olarak cilde açılır. Ekrin ter bezlerinin ürettiği ter kokusuzdur, hafif tuzludur. Ekrin ter bezleri vücudun sıcaklığını düzenler (termoregülasyon), sıvı ve elektrolit atılımını sağlar (excretion) ve ciltte asit bir manto oluşturarak zararlı bakterilerden korur (protection).

Apokrin Ter Bezleri; şuralarda bulunur; aksilla (koltuk altı), kasıklar, perine (anogenital bölge), areola, meme altı katlantısı, kulak, göz kapakları. Ekrin ter bezlerinden farklı olarak direkt cilde açılmak yerine, apokrin bezler kıl folikülünün kıl kanalına açılırlar (pilary canal). Puberte öncesi apokrin ter bezleri küçük ve inaktiftirler (çalışmazlar). Apokrin ter bezlerinin teri kokuludur, ekrin bezlerdekinden daha yoğundur ve cilt florasındaki bakteriler için besin içerir. Bu terin kokmasının sebebi bakterilerdir. Eskiden hidradenitis suppurativanın nedeninin, ter bezi kanalının tıkanması olduğu düşünülürdü. Günümüzde hidradenitis suppurativanın, apokrin ter bezlerinin açıldığı kıl follikülünün tıkanmasına bağlı olduğu gösterilmiştir.

Apoekrin Ter Bezleri: Bunlar hem ekrin hem de apokrin ter bezlerinin özelliklerine sahiptir. Ekrin bezlerden daha büyük fakat apokrin bezlerden daha küçüktürler. Apoekrin ter bezleri de apokrin ter bezlerinin bulunduğu bölgelerde bulunur (koltuk altları, kasıklar ve perine). Hem apokrin hem de ekrin bezlerinden daha fazla ter üretirler ve aksiller terlemede büyük rol oynarlar. Apoekrin ter bezlerinin ürettiği ter, ekrin bezlerin ürettiği tere benzer; kokusuz ve su içeriği fazladır.

Hidradenitis Suppurativanın Belirtileri

Hastalık ciltte ilk olarak bir infeksiyon, karbonkül (çıban), fronkül (birsürü çıban) gibi başlar. Daha sonra bu lezyonlar patlar, püden daha az yoğun ve beyaz bir sıvı drene olur. Bu lezyonlar iyileşmez ve aralarında birçok sinuslar oluşur, iyileşemeyen yaralarda skar dokusu (nedbeleşme) ortaya çıkar.

Hastalık, oldukça geniş bir bölgeyi tutabilir; örneğin tüm aksilla, kasığın tamamı, hem aksilla hem kasıklarda beraber hastalık görülebilir. Lezyonlar ağrılıdır, hastanın hareket etmesini zorlaştırır.

Hidradenitis Suppurativanın Tanısı

Hastalığın 3 tipik özelliği vardır.

  • Tipik Lezyonlar: Multipl, inflame, derin nodüller, bunları birbirine bağlayan sinuslar, fibrotik yapılar.
  • Tipik Bölgeler (Lokasyonlar): Aksilla (koltuk altı), kasık, perianal, perine, inframammarian (meme altı) katlantı.
  • Nüksler ve Kroniklik

Hidradenitis Suppurativanın Tedavisi

Her ne kadar antibiyotik tedavisi, topikal antiseptikler, fenol injeksiyonu, kriyoterapiden bahsedilmekte ise de hidradenitis suppurativada altın standart cerrahidir.

Akut apseler, üzeri açılarak drene edilir, tüm kronik fistüller kanülüze edilip üzerleri açılır ve granülasyon dokuları, fistülün kenarları debride edilir ve açık yara bakımı yapılır. Debridman yapılırken cilt altı yağlı dokuya inilmesi gerekmez, inilmemelidir de. Çünkü hastalık ciltte sınırlıdır. Debridman aralarında kalan sağlam cilt adacıklarından, zamanla epitelizasyon ilerler.

Eğer hastalık sınırlı bir alanda ise ve eksizyona uygunsa, lezyon eksize edilip primer olarak kapatılması gayet uygun bir yaklaşımdır.

Kolon, Rektum ve Anüs